'MEME BÜYÜTMEDE YENİLİKLER'
1800’li yıllarda ilk olarak meme büyütme amaçlı girişimler yapılamaya başlanmıştır. 1895 yılında Czerny vücuttaki bir yağ kitlesini meme altına vererek büyüme sağlamaya çalışmıştır.
1950-60’lı yılları meme protezi öncesi dönem olarak da adlandırmamız mümkündür. Bu yıllarda önce katı sonra yarı katı maddelerin memeye enjeksiyonun yapılmıştır. Sıvı silikondan teflona kadar birçok madde denenmiştir. Ne yazık ki bu maddelerin verilirken dağılma sınırlarının belirsizliği, memeye verdiği komplikasyonların çok oluşu nedeni ile daha ileri gidememiştir.
Meme büyütmede meme dokusunu taklit edecek, onunla uyumlu, içindeki maddenin kontrolsüz meme dokusu içine dağılımını engelleyecek sınırı olan yapılar üzerinde çalışılmıştır. Böylece 1962 yılından sonra birinci jenerasyon silikon meme protezleri bilimsel hayata girmiştir.
Teknolojik gelişimler eşliğinde silikon meme protezleri gibi içi sıvı dolu olan protezler de değişimler geçirmiştir. Özellikle bugün en fazla kullanılan ( 2012 istatistiklerine göre Amerika’da meme büyütmede kullanılan protezlerin %70’ine yakını içi tam jel dolu silikon protezlerdir ) içi jel dolu silikon protezlerin en son jenerasyonu kullanılmaktadır.
30 yılı aşkın sürece Plastik cerrahlarda meme büyütmede kullanılan silikon protezlerin FDA ( Amerika ilaç dairesi ) onayı alması ve yaygın olarak, güvenli kullanımları kolay olmamıştır. Yıllar süren klinik araştırmalar, araştırmalar ışığında Amerika Sağlık Enstitüsünün rapor ve düzenlediği 20 saatlik panel sonrası Kasım 2006 yılında FDA anca onay vermiştir. FDA silikon protezlerin kişilerdeki sistemik rahatsızlığa etki etmedikleri veya yol açmadıklarını duyurmuştur.
Bugün artık bu protezlerin normalde öncesinde süt verebilen bayanlarda süt vermeyi engellemediği, kanser yapıcı etkisinin olmadığını net olarak bilmekteyiz. Hamilelik zamanında da çıkartmaya gerek yoktur.
Yağ transferi yeni olmamasına rağmen ismi değiştirilerek hastalara seçenek olarak sunulmaktadır. Özellikle kök hücre ile meme büyütme ismi çoğu hastaya cazip gelmektedir. Meme büyütme yöntemlerinde de ayrıntılı bir şekilde anlattığımız gibi yarım bedenden daha fazla büyüme sağlayamayıp kist oluşumu ve ileride kanser görüntüsü ile karışabilecek kalsiyum tuzları birikimi riski nedeni ile tercih edilmemektedir. Sadece, özellikle meme kanseri sonrası rekonstrüksiyon tedavilerinde destek amaçlı veya kontur düzeltimi amacıyla az miktarda yağ transferi yapılabilmektedir.
Bugün en sık kullanılan, bizim de tercih ettiğimiz silikon meme protezleri artık yüksek ve orta profilli-projeksion yapıları ile tabanları aynı çapta yer kaplamasına rağmen memeye daha fazla projeksiyon verebilmektedir. Böylece ameliyat sonrası hastalarda daha tatminkar sonuçlar elde edilebilmektedir.
Sertifikasının yanında garanti belgesini de verebilmeye başlanan FDA onaylı son jenerasyon silikon protezler içi tam jel yapıları ile hacim kaybetmemekte, patlamamakta ve hastalarda bir ömür kullanılabilmektedir. Bir meslektaşımızın da dediği gibi bugünkü jel dolu silikon protez Türk lokumuna benzemekte, ortası kesilince bile akmamaktadır.
Op Dr Gökhan Özerdem ASPS, ISAPS, TPRCD
-
Yeterlik Diploma/Sertifikaları
-
Dubai tıp lisansı
-
Great Ormond Street Hospital for Children Observer, İngiltere
-
Hull, Castle Hill Hospital Gamme Probe Course, İngiltere
-
American Society of Plastic Surgeons (ASPS) Amerika Dernek Üyeliği
-
International Confederation of Plastic, Reconstructive and Aesthetic Surgery (ISAPS)
-
Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği
-
Türk Estetik Plastik Cerrahi Derneği
-
Ulusal ve uluslararası kongrelerde sözlü ve poster sunumları
-
Ulusal Plastik Cerrahi Kongresinde Oturum Başkanlığı
-
Yurt Dışı Makale